Yüzyıllardır topraklarımızda Türklerle gayrimüslim insanlar kardeşçe, yan yana birlikte kaynaşarak yaşadılar. Aydın'ın Germencik kasabası da öyle bir yerdir. Yunan işgali ile birlikte yerli Rumlar da, Türklere karşı tehdit, baskı, eziyet, zulüm, yağmalama ve katliamda bulunmuşlardır. 4-5 Eylül 1922 tarihlerinde, milli kuvvetler karşısında bozguna uğrayan ve İzmir'e doğru kaçan Yunan askerleri ve yerli Rumlar evlerde ve bahçe aralarında gizlenmiş olan yüze yakın Türk ahaliyi kasabadan toplayarak önlerine katıp götürmeye başlarlar. Koç kuyusu denilen yere geldiklerinde, bir kısmını damın duvar önüne dizerek, yaylım ateşiyle tararlar, kimini de süngüleyerek kan, revan içinde bırakırlar, bir kısmını da incir damının içine doldururlar. Kadınlardan kiminin de ırzına geçerler. Dam içindeki masum insanların üzerlerine ilk önce tüfeklerle ateş edip tararlar, sonra da üzerlerine acımasızca bomba atarlar. Kanlar bahçe içine akmaya, yayılmaya başlar. 94 Türk insanının kanı, bahçeyi hep kırmızıya boyar. Yaralıları canlı canlı iki kuyuya atarlar, çıkıp kaçmasınlar diye de ölenleri üzerlerine bırakırlar. İşte vahşetin yaşandığı bu yere Kanlı Bahçe denilmiştir.
3 CANLI TANIĞI VAR
Bu katliamdan ikisi kız bir erkek çocuğu kurtulur. 9 yaşındaki Nuri Mersin (Bahçıvan Nuri), 12 yaşında Ayşe Baş (Çalgıcı Ayşe), 7 yaşında Emine Çimen (Çalıkların Emine). Germencik'te Çalıkların Molla Mustafa ve eşi Rabia çok iyi bir ailedir. Sevilir, sayılır, varlıklı olup, yardımsever birileridir. Yunanlıların toplayıp götürdükleri grubun içindedirler. İncir damına doldurulup üzerlerine ateş edilince anne Rabia kızı Emine'nin üzerine kapanır, kendi ve eşi şehit olur ama kızını kurtarır. Emine bu vahşi, zalim katliamda, sırtından şarapnel parçası ile yaralanır, sol kolu bilekten kırılır. Emine Çimen (Çalıkların Emine) 92 yaşında 2002 tarihinde vefat etti. Ancak her yıl 7 Eylül vahşet günü geldiğinde sapasağlam Emine Ana hastalanır, ne yer, ne içer, ne konuşur, yatar yatağından kalkamaz hale gelir. O günkü yaşananları hatırlar, büyük bir acı yaşar. Rengi beyaz kadının o gün elleri ve yüzleri kıpkırmızı kesilir. Binlerce insanımız şehit olurken nice kızımız, oğlumuz, kadınımız, erkeğimiz bu vahşetleri, zulümleri ve geçmişi yaşadılar, üzüldüler, kahroldular ve Emine ana gibi niceleri elem keder yaşayarak vefat edip gittiler.